|
Öfkenin Fizyolojisi
(Reşat ÖNDER)
Bir kimse öfkelenir öfkelenmez, kişide bir çok fizyolojik değişiklikler oluşur. İlk değişiklik belki sindirimin yavaşlamasıdır. Hatta aşırı hallerde midenin ve bağırsakların normal çalkalama hareketleri büsbütün durabilir...Heyecanın çok kere bulantı, ağızda yapışkanlık ve hazım bozukluğu ile beraber olması bu fizyolojik değişikliklerden dolayıdır.
Kan damarları genişler, kan dolaşımı hızlanır, bundan ötürü kızarma ve şişme meydana gelir. Bunlar sevinçte de vardır ama çok daha hafiftir, şah damarlarının ve özellikle de yüz ve alındaki bölümlerinin genişlemesi kızgınlığa özgüdür. Bunun aşırısı kan damarlarının patlamasına ve ölüme neden olur. Kasların gerginliği ve titremesi artar, seste bir aksaklık ve çatlaklık başlar. Beden öne doğru eğilerek saldırıya hazırlanır. Gözler kararır, solunum hızlanır, ağız kapanarak dişler sıkıldığı için solunum burun delikleri açılarak sağlanır. Tükürükteki zehirli madde çoğalır, kızgınlık, dişi hayvanlarla kadınların sütlerini zehirler. Bütün bunlardan da anlaşıldığı gibi heyecanlar, fizyolojik ve kimyasal olaylarla yakından ilişkilidirler.
------------------------------------------------------
HANÇERLİOĞLU, Ruhbilim, a.g.e., “Öfke” mad.
|
|