DUYGULAR
(Reşat Önder)
Tanımı Duygu (Os.His, İhtisas, Tehassüs, Hissiyât, Hissiyet, Şuur-i kalbî, Hissiyeti kalbîye, Vicdan; Fr. Sentiment; Al. Gefuhl; İng. Sentiment, Feeling; İt. Sentimento)
İç ve dış uyarımların, zihinsel işlevlerinden ayrı olarak kişide yarattığı değişme, etki ve tepkilerin bütünüdür. Bir başka deyişle, uyarmaların hoşa gitmesi yada gitmemesi sonucu, insanda haz (pleasure) yada elem (pain) doğrultusunda uyanan izlenimlerdir. Haz hoşa giden bir hal, elem ise hoşa gitmeyen bir haldir.
Duygu, herhangi bir belli uyaran karşısında aşağı yukarı devamlılık ve tutarlılık gösteren fakat, heyecandan daha zayıf, zihni yönü olmayan;
yeğinliği, sürekliliği ve yerleşik oluşu bireyin davranışlarına etkide bulunan
onunla hayata renk gelen psikolojik bir olgudur.
A)
Duyguların Guruplandırılması Bilindiği gibi duygulanım ve coşku yaşantısı hoş olan ve olmayan yada haz ve elem arasında değişen geniş bir yelpaze içinde yer alır. Yelpazenin bir ucunda haz, öbür ucunda elem bulunur. Kaynağını dürtülerden alan bu iki iç duygulanım ve coşkunun birbirine zıt etkileri görülür. Haz ve elem durumu ve bunlardan türeyen diğer duygulanım ve coşkular, nitelik ve niceliklerine göre harekete, jeste, mimiğe ve düşünceye yansır. Haz hareketi artırır, mimik ve jestlere canlılık verir. Düşünceyi hızlandırır. Buna karşılık elem, bir sınır içinde hareketi yavaşlatır. Düşünceyi ağırlaştırır.
Tüm bunlar duyguların çeşitli ve karışık olduğundan herkes tarafından kabul görecek bir tasnifin zorluğunu ortaya koymaktadır.
Duyguların karışıklığı ve çeşitliliği herkesçe benimsenebilecek bir tasnifi geliştirmenin imkânsızlığı bilinmesine rağmen; duyguların daha iyi kavranması için bakış farklılığından kaynaklanan çeşitli tasnif türlerini vereceğiz.
1.Kaynaklılık Bakımından
Psikologlar heyecanları ve duyguları uzun süre sınıflandırmaya çabalamışlar, fakat herkesin üzerinde anlaşabileceği bir sınıflama bulamamışlardır. Heyecanların sınıflandırılmasından vazgeçen psikologlar, “temel heyecanlar” sorusuyla ilgilenmeye başlamışlardır. Bunlardan
Plutchik (1980) sekiz temel heyecan önermiştir:
Korku, kızgınlık, neşe, hüzün, yakınlık, nefret, umut ve hayret... Plutchik’e göre, diğer bütün heyecan ve duygular da sekiz temel heyecanın karışımından oluşur.
Descartes’e göre “temel duygulanımlar altı tanedir: Şaşma, sevgi, tiksinme, şiddetli istek, üzgünlük ve sevinç.”
2.Genel Eğilimleri Bakımından
Heyecanların, şiddeti azalmış sürekli şekillerine “duygu=his” (sentiment) denir. Hislere az veya çok miktarda zihni unsurlar (tasavvurlar) da karışmış bulunur. Şefkat ve hürmet, utanmak, vicdan azabı, din ve sanat sevgileri, ana-baba sevgileri birer duygudur.
Genel temayülleri bakımından duyguları üç sınıfta toplamak mümkündür:
a-Bencil (egoist) duygular
b-Benci-özgeci duygular
c-İdeal ve yüksek duygular
a-Bencil duygular, kendini beğenmek ve sevmek, oyun ve para sevgisi, tecessüs, mülkiyet saadet aramak gibi duygulardır. b- Benci-Özgeci duygular da ferdi, insanlığa ve topluluğa bağlayan duygulardır. Bunların temeli sempati duygularıdır. Başlıcaları kardeş, arkadaş sevgisi, hemşerilik, mektep arkadaşlığı, şeref, gurur, aşağılık duygularıdır. c-İdeal duygular ise, yüksek bir ideale bağlanmaktan doğarlar. Din ve ahlak sevgileri, sanat ve ilim aşkı, milliyet ve vatan duyguları bu nevidendir.
3. Kaynakları ve İç Yapıları Bakımından
“Duygular kaynaklarına ve iç yapılarına göre:
a-Vücudun organlarından ve duyulardan gelen duygular.
b-İnsanın kendi benliğine, kendi varlığına karşı beslediği benlik duyguları (ki bunlara kişisel duygular da denir.)
c-Başkalarına karşı beslediği sosyal duygular,
d-Doğruluk, iyilik güzellik ve gerçeklik gibi idealle ilgili yüksek duygular,
e-Heyecanlar olmak üzere guruplandırılır.”
4.Tepkileri Bakımından
Tepkileri bakımından da duyguları üçe ayırmak mümkündür:
“a-Saldırıcılık davranışlarına yönelten duygular: “Öfke, kıskançlık, nefret, düşmanlık gibi,
b-Yasaklayıcı ve savunucu davranışlara, yönelten duygular: Korku, üzüntü, sıkıntı, hüzün, keder, bıkkınlık ve şiddetten korkma gibi,
c-Sevindirici davranışlara yönelten duygular: Sevgi, şefkat mutluluk, haz, zevk ve merak duyma gibi.”
5.Şematik Bir Tasnif
Yukarıda bakış açıların farklılığından kaynaklanan tasnif türleri verdik. Nurettin Topçu, “Psikoloji” adlı eserinde şematik bir tasnifi vermektedir. Bu görsel tasnifin daha anlaşılır olduğu, araştırmamızın ana konusu olan heyecanların yerinin tespiti açısından önem taşıdığı ortadadır. Şemada görüleceği gibi ona konumuz olan heyecanlar kısmında, ileride tek tek ele alacağımız heyecanları ilave ederek göstereceğiz. Hiç bir tasnifin ilk tasnif olmadığı gibi son tasnif de olamayacağı açıktır.
-----------------------------
HANÇERLİOĞLU, Orhan; Felsefe Ansiklopedisi (Kavramlar -Akımlar), Remzi Kitabevi Yay., İstanbul-1976, Duygu mad.
KÖKNEL,Özcan; Kaygıdan Mutluluğa Kişilik, 4.bas. Altın Kitaplar Yay., İstanbul, 1982, s.67.
TÜTÜNCÜ, Mehmet; “Çocukta Duygu ve Heyecan Eğitimi”, D.E.Ü. İ.F.D. sayı IV, İzmir-1987, c.4, s.226.
BAŞARAN, İbrahim Ethem; Eğitim Psikolojisi, 12.baskı, Gül Yay., Ankara,1992, s.103-104.
KÖKNEL, a.g.e., s. 68-69.
CÜCELOĞLU, a.g.e., s. 263.
GÖKBERK, Macit; Felsefe Tarihi, 6.baskı, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1990, s.274.
PAZARLI, Osman; Din Psikolojisi, 1.baskı, Remzi Kitabevi, İstanbul ,1968, s.77.
TÜTÜNCÜ, D.E.Ü.İ.F.D., a.g.e., c.IV, s.267.
Nurettin TOPÇU’dan naklen KAYIKLI, Hasan; Psikolojide Sevgi, (Diploma Çalışması, yön. Erdoğan Fırat) D.E.Ü.İ.F., İZMİR- 1988, s. 5.