|
Korkunun Fizyolojisi
(Reşat ÖNDER)
“Korkunun fizyolojisi bir çok bilginlerce incelenmiştir. Bunlara göre:
1. İrade devimleri makanizması felce uğrar, kederde olduğundan çok güçten düşülür, titretir, ses çattak çıkar yada yok olur, büyük korkularda mıhlanmış gibi tüm devimler durur, canlı kımıldayamaz.
2. Süt, adet ve her türlü salgılar kesilir. Ağız kurur, dil damağa yapışır, ürperir, soğuk ter dökülür, tüyler dimdik olur, solunum durur, boğaz sıkılıyormuş gibi daralır, bağırsak ve böbrek salgıları (ifrâzâtı) etkilenir.
3. Damarlar sıkılır, yürek şiddetle çarpar, ölü gibi sararılır, titrenir, daha yeğin korkularda sonu ölüme varacak bir inme (felç) gerçekleşir. Bu belirtilerin tümü yaşam güçlerinin hızla düşüşünü gösterir. Öyle ki, başkaca hiç bir heyecanda bu kadar belli ve büyük bir düşüşe (tenezzüle) rastlanmaz.”
Korkunun fizyolojisine baktığınız zaman kişinin organizmasını felce uğrattığını görürüz. Burada şunu belirtmekte yarar görüyorum. Özellikle yeni evlilerde kaygı veya korku nedeniyle ciddi cinsel sorunlar yaşanmaktadır. Erkeklerdeki korku veya kaygı iktidarsızlığa, kadınlardaki korku ise eğer uyarılmadan birleşme sağlanırsa tıbbı rahatsızlıklar doğurur. Kısaca kaygı ve korku cinsel yaşamı da etkileyen olumsuz etkilerden biridir.
Ayrıca, şiddetli ve sürekli korkular, alış-verişlerde (çabuk ihtiyarlama, saçların renk kaybetmesi vs. gibi) çok derin düzensizlikler doğurur.
------------------------------------------
HANÇERLİOĞLU, Ruhbilim, a.g.e., “Korku” mad.
GUILLAUME, a.g.e., s.84-85.
|
|