|
Sıkılganlık Kimlerde Ne Zaman Çok Görülür?
(Reşat ÖNDER)
İnsanın çocukluğundan itibaren fertler arası münasebetlerde, uzun süreli anormal bir hayat tarzına sahip olması, sıkılganlığın sebebidir.
Daco’ya göre genellikle ortaya çıkan durumlar:
“-İyi bir şey yaptıklarını düşünerek aşırı derecede koruyucu olan anne-babaların durumu. Bu anne-babalar çocukların yerine her türlü kararı kendileri verirler.
-Yetişkinlere özgü bir hava içinde umutsuzluğa kapılan çocuklarda duyarlılık özgürce gelişip sergilemez. (Örneğin, yaşlı bir kimse tarafından yetiştirilen bir öksüzde olduğu gibi).”
“-Sevgi eksikliği nedeniyle engellenmiş çocuklar.
-Bir anlayış eksikliği nedeniyle engellenmiş çocuklar. (Örneğin, materyalist bir anne-babaya sahip idealist bir çocuk.)
-Kendilerinden farklı bir isteği kabullenmeyen baskın bir ana yada baba tarafından ezilmiş olan çocuklar.
-Kendini çok akıllı sanan ve bunu hissettiren babaların çocukları.”
1.Nedeni Saptanmış Olan Sıkılganlık
“... Şaşı baktığım için sıkılgan oldum.”
“... Herkesin, çok uzun olan burnuma bakıyormuş gibi bir duyguya sahip olduğumdan sıkılgan oldum.”
“... Boynum küçük olduğu için sıkılgan oldum.”
“... Sınıfta, sürekli olarak konuşma şeklimle alay ediyorlardı. Öğretmenim, kahkahalarla gülen arkadaşlarımın önünde beni küçük düşürüyordu.”
“... Burada, sıkılganlığın nedenleri sıkılgan kişinin kendisi tarafından ortaya konuyor. Ancak bu nedenler... gerçek nedenler midir? Hayır. Bu kimseler gerçekten sıkılgan kişilerdir. Ancak, sürekli olarak bir suçlu ararlar. Ve kendilerine buldukları bir hata sıkılganlıklarını haklı çıkaracak gibi gelir. Burada hemen şunu belirtmemiz gerekir ki, normal bir kimse kesinlikle burnu, boyu yada saçlarıyla pek ilgilenmez.”
“Gerçekte söz konusu olan temeldeki sıkılganlıktır (ki bunu başka yerde aramak gerekir) ve bu sıkılganlık bedensel eksiklikle pekiştirilmiş olup kişi, yalnız bu eksikliği göze batıyormuş sanır.”
2.Bazı Kimselerin Neden Olduğu Sıkılganlık Hali
Bazı kimselerin bazı tutum ve davranışları, diğer bazı kimselerin sıkılganlığına sebep olabilir. Bunlardan en önemlileri şunlardır:
a-Anlayışsızlıktan Çekinme: Sıkılgan, ortaya koyacağı tutum, davranış ve söz gibi bir şeyin muhatapları tarafından anlaşılmaması endişesi, sıkılgan kişi için bir nedendir. (Örneğin, akıllı bir kimsenin aptal ile anlaşamaması gibi. Akıllı bir insanın aptal bir kimseyle anlaşabilmesi için, onun dilini kullanması imkansız bir durumdur.)
b-Alaya Alınmaktan Çekinme: Buradaki alaya alma bir bilgisizlik taslama, iğneleyici ama karşısındaki küçültücü bir amaç taşır. (Örneğin, eşsiz bir piyanistin müzikten anlamayan bir kişi önünde duyduğu sıkılganlık bu türdendir. Müzisyen olmayan kimse kendini müzisyen önünde aşağı görünce ve bilgisizliğini hissedince karşısındakini alçaltmak için alaya başvurmasıdır.)
ALTINTAŞ, a.g.m., c.XXX, s.61.
|
|